Yapılan araştırmalarda; Paleolitik, Mezolitik ve Neolitik dönemlere ait yerleşim yerlerine rastlanmamıştır. Bu yönde herhangi bir çalışma da mevcut değildir. Bunun yanında Kırşehir’in her tarafında yoğun bir biçimde var olan höyükler işlenmiş taşlar, çanak çömlekler, paralar, evler ve kaleler Kırşehir’in çok Eski Çağlar’dan beri iskân edildiğini gösteren delillerdendir. Bu eserler üzerinde yapılacak olan ilmi çalışmalar Kırşehir’de yaşamış olan insanlar hakkında bilgi verecektir . Kırşehir kent merkezinde bulunan Kalehöyük’te yapılan bazı araştırmalar höyüğün MÖ 3000’den zamanımıza kadar kesintisiz iskân edildiğini gösterir.
Yapılan araştırmalar sonucunda Kırşehir ve çevresinde Kalkolitik çağa ait eserlere rastlanılmıştır. Bunun yanında Kırşehir ve çevresinde yapılan yüzey araştırmaları sonucunda hemen hemen her höyükte İlk Tunç Çağına ait eserlere rastlanılmıştır. Tunç Çağı boyunca Kırşehir’in yoğun bir iskâna tabi olduğunu söylemek mümkündür. Yapılacak olan kazı çalışmaları sayesinde Kırşehir ve çevresinin tarih öncesi dönemleri daha iyi anlaşılacaktır. Kırşehir’in her tarafında bulunan höyükler, inler, mağaralar kaleler bulunmuş heykeller, çanak ve çömlekler, paralar ve diğer arkeolojik buluntular Kırşehirin eski çağlardan beri bölgede yaşayan halklara yurt olduğunu gösterir.Bahsi geçen bu arkeolojik buluntular ışığında yapılan araştırmalar bize Kırşehir ve çevresinde Etiler,sonra Gasgaslar ve Etilerle birlikte Anadolu’ya gelen Frigyalıların bölgede hüküm sürdüklerini kanıtlar niteliktedir.Sonrasında bölgeye Lidyalılar gelmiş ve İranlılar ile aralarında gerçekleşen muharebe sonucunda bölge İranlıların eline geçmiştir.Sonrasında bu topraklarda Makedonyalılar, Romalılar Bizanslılar hakim olduysa da Türk gücü baskın gelmiş ve burayı son sahipleri olacak Türklere bırakıp gitmişlerdir.